Aşk ölümden bir harf kısa olsa da, ölüm saniyelikti ama aşk sonsuzdu.
Ölüm koca bir boşluktu, belirsizdi, aşk ise dolu doluydu. Sevgi, vefa, fedakârlık, acı, mutluluk, gözyaşı, kahkaha vardı.
Ölüm bir kurşuna gebeydi sadece, oysa aşkı sırtından bile vuramazdı kimse.
Aşk göğsünü gere gere korkmadan yürürken, ölüm pusuda beklerdi.
Kalleşti, korkaktı, sessiz ve sinsiydi ölüm.
Bu yüzden ölüm Ahmet'leri vurur, Kirazları alır götürürdü ama aşka bir şey yapamazdı.
Ölüm aslında aşk için ölümsüzlüktü.